MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2018 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.06.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/04/2017 tarih ve 2011/221 E- 2017/195 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 16/05/2018 tarih ve 2017/1390 E- 2018/539 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilin din alanında bir uzman ve grafik, tezhip ve hat sanatçısı olduğunu, davaya dayanak müvekkiline ait 7 adet tezhip örneğinin 5846 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında güzel sanat eserleri olduğunu, davalılarca çoğaltılıp yayılan Kuran-ı Kerimlerde müvekkilinin eserlerinin kullanılmasına rağmen müvekkilnin adının belirtilmediğini ve müvekkiline telif hakkı ödenmediğini, 27.03.2009 tarihinden sonraki kullanımlara ilişkin olarak davalı DİB ve davalı TDV tarafından basılan … ile Hafız Osman Hattı Kur’an-ı Kerim’lerde umuma arz ve adın belirtilmesi manevi hakları ile çoğaltma ve yayma mali haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, FSEK’in 68. maddesi uyarınca 140,00 TL maddi tazminatın ve 21.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30.06.2016 tarihli dilekçesi ile davayı çekişmeli fikri ürünlerin izinsiz kullanımına dayalı TTK’nın 54. vd. maddeleri uyarınca haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ve tazminatın belirsiz alacak olarak tahsilini istemiştir. 13.03.2017 tarihli dilekçesi ile de alacağını 131.760,16 TL olarak belirli hale getirmiştir.
Davalı … vekili, kullanılan tezhip ve motiflerin Ord. Prof. Dr….’in “50 Türk Motifi” isimli kitabı ile Prof. Dr. …’ın 1978 yılı sergi kataloğunda yayınlanan motiflerle benzer olduğunu, Kayışzade Hafız …Hattı ve … Hattı Kur’an-ı Kerim’lerde kullanılan tezhip ve motiflerin çok benzer ve hatta bazılarının aynı bulunduğunu, davacının 27 yıl sonra bu tezhip ve motif çalışmalarınn kendine ait olduğunu iddia etmesinin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, söz konusu motiflerle ilgili talebin davacının 27.03.2009 tarihli dilekçesiyle öğrenildiğini, dava konusu çizim ve motiflerin ilk kez TDV tarafından 1985 yılında basılan …Yemani Hatlı orta boy Kur’an-ı Kerim’de kullanıldığını, 2001 yılından itibaren DİB tarafından basımı gerçekleştirilen Kur’anlarda kullanıldığını, söz konusu çizim ve motiflerin kime ait olduğunun bilinmediğini, daha önce bunlarla ilgili herhangi bir talebin kendilerine gelmediğini, söz konusu motiflerin davacıya ait olduğuna dair delil bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu yedi adet çalışmanın FSEK madde 4’te düzenlenen “her türlü resimler, desenler” kategorisine giren güzel sanat eserleri olduğu, söz konusu eserlerin davacıya ait olduğu, her ne kadar TDV bakımından geçerli bir sözleşmenin varlığının kabulü gerekirse de, TBK’nın 491/I. maddesi gereğince, sözleşmede basım sayısı belirtilmemişse, yayımcının ancak bir basım yapma hakkı bulunduğundan hareketle bu sözleşme yalnızca ilk baskıyı kapsayacağından TDV’nin sonraki baskıları yapma yetkisi bulunmadığı, bu nedenle, ilk baskıdan sonraki baskılar için davacının FSEK md. 22 ve 23’ten doğan mali haklarından “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edildiği, yine davacı eser sahibinin FSEK md. 14 ve 15’ten doğan manevi haklarından “umuma arz” ve “adın belirtilmesi” haklarının ihlal edilmiş olduğu, davalılardan Diyanet İşleri Başkanlığının dava konusu çalışmaları, davacı eser sahibinden izin almaksızın kullandığı aynı hakları işbu davalının da ihlal ettiği, dava dilekçelerinden davacının hak talebinin 27.03.2009 tarihinden sonra çoğaltılan Kur’an-ı Kerim nüshlarına ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK md.56/1-(a) ve (e) gereğince yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın Diyanet İşleri Başkanlığıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının 61,424,16 TL, Türkiye Diyanet Vakfından talep edebileceği maddi tazminat tutarının ise 70.252,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıya ait olduğu tespit edilen 7 adet güzel sanat eserine davalılar tarafından yapılan haksız rekabetin tespiti ile men’ine, davacının maddi tazminat talebinin toplam 131.760,16 TL üzerinden kabulü ile bu miktarın 61.508,16 TL’sinin davalı … Başkanlığından, 70.252,00 TL’sinin davalı …’ndan 27.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahisili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 21.000,00 TL manevi tazminatın 27.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının ıslah ile dava sebebini değiştirebileceği, alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale gelecek olması nedeniyle davanın belirsiz alacak olarak da açılmasında usule aykırı bir durumun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin somut uyuşmazlığın esası hakkındaki gerekçesinin yerinde olduğu, ancak davacı vekilinin tam ıslah yapmaya ilişkin vekaletnamesinde yetkilendirilmemiş olduğu, davacı vekiline özel yetki içeren vekaletname sunulması için süre verildiği, davacı tarafça süresi içersinde yetki kaydını içeren vekaletnemenin ibraz edildiği, böylece usulü eksikliğin tamamlanmış olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının re’sen kaldırılmasına davanın kabulü ile davacıya ait görsellerin davalılar tarafından izinsiz olarak kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen haksız rekabetin tespititine, bu eylemlerin men’ine ve yarattığı olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasına, 61.508,16 TL maddi tazminatın davalı … Başkanlığından, 70.252,00 TL maddi tazminatın ise davalı … Vakfından 27/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 21.000,00 TL manevi tazminatın 27/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı … vekilini (3) numaralı bendin kapsamı dışındaki, davalı … vekilinin (2) ve (3) numaralı bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davacıya ait motiflerin davalılarca izinsiz kullanılmasının FSEK 84. maddesinin yollamasıyla TTK’nın 56 vd. uyarınca haksız rekabet olduğunun tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında karar verilmiştir. Davalı … Vakfının haksız rekabet nedeniyle elde ettiği karın tespiti için farklı boyutlardaki Kuranı Kerimlerin fiyatları belirlenerek hesaplama yapılmıştır. Davalı Vakıf vekili, hesaplamada rahle boy Kuranı Kerim fiyatının KDV hariç 41,67TL olduğuna dair fiyat tespitinin hatalı olduğunu, bu fiyatın nasıl tespit edildiğinin de belli olmadığını, ayrıca anılan Kuranı Kerim’in KDV dahil 16 TL olduğunu belirterek itirazda bulunmuştur. Anılan davalının bu itirazı değelendirilmeksizin karar verildiği gibi maddi tazminatın tespiti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda rahle boy Kuranı Kerim’in fiyatının nasıl tespit edildiği de anlaşılamamaktadır. Bu durumda anılan davalı bakımından maddi tazminatın hesaplanmasında yalnızca rahle boy Kuranı Kerim’in davacının tazminat talep etiği dönemdeki ortalama rayiç fiyatı tespit edilmesi ile hasıl olacak sonuca göre hesaplama yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönden davalı … yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Bölge Adliye Mahkemesince, her iki davalının uyuşmazlık konusu motifleri izinsiz olarak kullanması nedeniyle 21.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Ancak, her bir davalının sorumluluğu farklı kullanımlardan kaynaklı olduğuna göre manevi tazminatın da her bir davalının eylemine bağlı olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönden davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...