Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/05/2019 tarih ve 2018/838 E- 2019/418 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/12/2019 tarih ve 2019/1281 E- 2019/1587 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili tarafından Kiska Komandit Şirketi – … ve Ortakları isimli şirketten rücu alacağının tahsili talebi ile Ankara 3. İş Mahkemesinde dava açtığını, açılan davada anılan şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması üzerine mahkemece müvekkiline ihya davası açmak üzere süre verildiğini belirterek Kiska Komandit Şirketi – … ve Ortaklarının ihyasına karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava ile de; asıl davada ileri sürülen iddialarla bu kez şirket aleyhine açılan ihya davasında ihyası talep edilen şirketin terkin öncesi tasfiye memurları hakkında birleştirme talepli ek dava açmak üzere müvekkiline süre verildiğini belirterek işbu davanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/838 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Kiska Komandit Şirketi – … ve Ortakları’nın ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü; müdürlüğün dava açılmasına sebebiyet vermediğini, terkin işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı Tasfiye Memuru vekili; iş mahkemesinde açılan davada davalı şirket olan Kiska Komandit Şirketi’nin tasfiye memurluğunu yaptığı … firmasıyla hiçbir ilgisinin olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; tasfiye halinde Kiska Komandit Şirketi’nin tasfiye kapanışı yapılarak sicilden terkin edildiği, terkin edilen şirket hakkında iş mahkemesinde açılan davanın derdest olduğu, davacının haklı sebeple ihya talebinde bulunduğu, şirketin ek tasfiye işlemleri yönünden ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar vermek gerektiği, iş mahkemesinde görülen davanın tasfiye kapanışı yapıldıktan sonra açıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde 203633 sicil numarasıyla kayıtlı Tasfiye Halinde … ve Ortakları – Kiska Komandit Şirketi’nin Ankara 3. İş Mahkemesinin 2017/44 Esas sayılı davasıyla ilgili işlemler yönününden ihyasına, birleşen davada davalı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı tasfiye memuru vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; dava dışı şirketin ortaklar kurulunca 12/05/2016 tarihinde tasfiye kararı alınmış, … tasfiye memuru olarak atanmış, 01/09/2016 tarihinde ise tasfiye sonu kararı alınarak tasfiye memurunun yaptığı işlemlerden dolayı ibra edilmesine karar verilmiş ve şirketin 02/09/2016 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de ihyası istenen şirketin çalışanı olduğu iddia edilen işçiye ödenen peşin sermaye değerli gelir, geçici iş göremezlik ödeneği, hastane masrafı ve sosyal yardım zammı ödenmesi nedeniyle oluşan kurum zararının tahsili için SGK Başkanlığı tarafından dava dışı şirket aleyhine Ankara 3. İş Mahkemesinin 2017/44 esas sayılı dosyasında dava açıldığı, derdest davadan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, Ankara 3. İş Mahkemesinin 2017/44 esas sayılı davası ise işbu terkin tarihinden sonra açıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı tasfiye memuru vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince; her ne kadar davacı rücu davasını şirketin ticaret sicilinden terkininden sonra açmış ise de HMK’nın 323 ve 306. maddeleri davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış ise de, anılın yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...