MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.06.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.11.2019 tarih ve 2019/386 E- 2019/1458 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 21.05.2020 tarih ve 2020/408 E- 2020/517 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin olağan genel kurul toplantısında esas sözleşmenin 8. maddesinin 3. fıkrasına göre …’ın 3 yıllığına yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, genel kurulda alınan kararların tescil ve ilanı için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapıldığını, ancak 08.04.2019 tarihli İstanbul Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan tescil kararı incelendiğinde, …’ın 1 yıl için seçilmiş gibi tescil edildiği ileri sürerek ve TTK’nın 34. maddesi uyarınca tescilin düzeltilerek …’ın 3 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğinin tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tescilin düzeltilmesine ilişkin TTK’nın 34. maddesi gereğince davalı kuruma herhangi bir başvuru ve davalının da bu başvuruyu kabul ya da ret kararının bulunmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin usule ilişkin gönderme kararına uygun olarak yapılan yargılamaya göre, TTK’nın 34. maddesi gereğince açılacak davalarda, davacının davalı kuruma tescilin düzeltilmesi için başvurması ve davalının da bu başvuruya ilişkin kabul ya da ret kararının bulunması gerektiğini, bu hususun dava şartı olduğu, ancak davacının öncelikle davalıya TTK 34 maddesi kapsamında başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılamaya göre; yerel mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi bir dava şartının bulunmadığı, davacı tarafından süresinde davanın açıldığı, davacı şirketin esas sözleşmesi, genel kurul karar tutanağı ve ticaret sicil gazetesinin tetkikinden davacının …’ı 3 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak seçmesine rağmen, davalı tarafından bu şahsın 3 yıl değil 1 yıl için yönetim kurulu başkanı olarak tescil edilmesinin hatalı olduğu, genel kurulun yönetim kurulu başkanını ancak 1 yıl süre için seçebileceğine ilişkin bir sınırlamanın olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın kabulüne, “Davacı şirket’in 22.3.2019 tarihli genel kurulunun 8 nolu kararı ile yönetim kurulu başkanı …’ın 3 yıl süre ile seçildiği hususunun tesbiti ve ticaret siciline tesciline” karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ticaret sicili tescilinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 340. maddesi, ile getirilen “Emredici Hükümler İlkesi uyarınca TTK’da anonim şirketlere ilişkin hükümler kaideten “emredici” nitelikte olup, şirket ana sözleşmesi ile bu hükümlerden, “ancak TTK hükümlerince izin verilmesi halinde” sapılabilecektir.
Yönetim kurulu başkanının seçimine ilişkin aynı kanunun 366/1. maddesinde, ise yönetim kurulu üyelerinin her yıl kendi üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçebileceği düzenlenmiş olup, bu hükümler karşısında, yönetim kurulu başkanının yönetim kurulu üyeleri arasından 3 yıl süre ile anonim şirket genel kurulu tarafından seçilmesine ilişkin esas sözleşme hükmünün 1 yıldan fazla süreler yönünden geçerliliğinden söz edilemez. Davalı … Sicilinin yönetim kurulu başkanı seçimini 1 yıllık süre yönünden tescil etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktır. O halde davanın reddi gerekirken bölge adliye mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerektirmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...