MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2020 / ****
Karar Tarihi **.11.2020
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.11.2016 tarih ve 2013/55 E- 2016/208 K. sayılı kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.12.2019 tarih ve 2017/3516 E- 2019/2724 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2005 yılında “fotoselli kapılar” için hem içeriden hem de dışarıdan kilitlemeye yarayacak kullanıcıya büyük bir güven ve kolaylık sağlayan bir kilit buluşu yaptığını ve TR 2005 04237 Y sayılı faydalı model belgesi aldığını, davalı tarafın müvekkilinin faydalı model ürünün birebir taklitlerini yaptığını, ürettiği ürünlere “fotoselli kapı emniyet kilidi” ismini verdiğini ürün kodu olarak 197 F numarasını kullandığını ileri sürerek davalının taklit ürün ürettiğinin tespitini, taklit edilerek üretilen kilitlerin toplatılmasını, piyasadan geri çekilmesini, üretim kalıplarına el konulmasını, üretimin durdurulması ile şimdilik 10.000.-TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davaya cevabında müvekkili adına tescilli faydalı modelin yenilik unsuru taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili; dava konusu faydalı model belgesinin incelemesiz sistem altında başvuru yapan herkese doğrudan verilen bir belge olduğunu, davacının faydalı modelinin yeni olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, birleşen davada müvekkilinin “Kale+Şekil” markası ile dünyanın en büyük kilit üreticilerinden biri olduğunu, ancak davalı adına tescilli davaya konu faydalı model belgesinin, incelemesiz sistem altında alındığını ve yeni olmadığını, davalı adına tescilli faydalı model belgesinin teknik olarak da hükümsüz kılınabilecek durumda olduğunu, faydalı model belgesine konu dairesel bir hareketli doğrusal harekete çevirmekte kullanılan kremayer dişlisi benzeri yapılanmanın kilitlerde 20 yıla aşkın süredir kullanıldığını ileri sürerek davalı adına tescilli TR 2005/04237 sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; 1. ve 3. bilirkişi raporlarında, FR 2707322 nolu ve 05.07.1993 tarihli hareketli kilit diline aktarma dişlisine sahip göbekli kilit buluş isimli patent belgesindeki unsurlarla davacıya ait TR 2005/04237 Y nolu faydalı model belgesinin karşılaştırılması sonucunda faydalı model belgesine ilişkin tek istemin Fransız patenti karşısında yenilik unsuru içermediği, bu nedenle daha önceden var olan bir sistemin faydalı model belgesine aktarılmasının 551 sayılı KHK’nın 156. maddesi uyarınca hükümsüzlük nedeni olacağı gerekçesi ile birleşen davada davanın kabulü ile davalı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne, asıl dava yönünden faydalı model belgesi hükümsüz sayılmakla hükümsüz sayılan faydalı model belgesine yönelik bir hak elde edilmesi mümkün olmadığından asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı/birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; davacıya ait faydalı modelin yenilik unsuru içermediği gerekçesiyle davacı/birleşen davada davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı/birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...