Karar Metni
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 22/01/2019 tarih ve 2016/542 E- 2019/48 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 18/10/2019 tarih ve 2019/2516 E- 2019/1531 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin 01.03.2013 tarihi itibariyle 500.000,00 TL sermayeli bir şirket olduğunu, sermayenin 20 paya bölündüğünü, 10 paya isabet eden 250.000,00 TL sermayenin davacıya, 10 paya isabet eden 250.000,00 TL sermayenin ise kardeşi …’a ait olduğunu, ortaklar kurulunun 01.03.2013 tarihli ve 2013/5 sayılı kararı ile şirket ana sözleşmesinin 4,5,6,7,11 ve 12. maddelerinin değiştirilmesine ve şirket sermayesinin 2.000.000,00 TL’ye çıkarılmasına karar verildiğini, kararın 27.03.2016 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, davacının bu genel kurul toplantısından haberdar olmadığını, toplantı için herhangi bir ilan veya tebligatın yapılmadığını, toplantıya kendisinin katıldığı bildirilmiş ise de o tarihte Nazilli ilçesinde bile olmadığını, gündemin olmadığını, bütçe ve gelir tablosu ile faaliyet raporu sunulmadan kararlar alındığını, kanun ve ana sözleşmenin belirlediği şekilde toplanmayan genel kurulun almış olduğu kararların yok hükmünde olduğunu, doğmadığını ileri sürerek, 01.03.2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının yokluğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; şirketin 25.11.1992 tarihinde, ortakların anneleri olan …’in kurmuş olduğunu, 25.000,00 TL’lik payın davacıya, 20.000,00 TL’lik payın dava dışı …’a, 5.000,00 TL’lik payın ise …’e ait olacak şekilde kurulduğunu, daha sonra şirket sermayesinin zaman zaman arttırıldığını, sermaye arttırımı için yapılan genel kurullara davacının annesi Mahiye’ye gönderdiği vekaletnameler ile katılarak temsil edildiğini, davacının 01.03.2016 tarihli genel kurula bizzat katılmadığını, vekaletnamedeki yetkisi ile annesi Mahiye’nin katılarak kararları imzaladığını, genel kurulun usulüne uygun olarak yapılıp, tescil ve ilan edildiğini, davacının 27.12.2014 tarihinden itibaren şirketin müdürü olduğunu, bu nedenle şirketin sermaye arttırımlarından ve genel kurul toplantılarından haberdar olduğunu, genel kurul toplantısında çağrının usulüne uygun olarak yapıldığını, toplantının usulüne uygun olarak icra edildiğini, sermaye arttırıldıktan sonra davacının payının değişmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılamaya iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; yokluğunun tespiti istenen genel kurul toplantısında emredici hükümlerle belirlenen kurucu unsurlar bakımından yokluğun tespitini gerektiren bir hal bulunmadığı ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ortağın davaya konu edilen 01.03.2013 tarihli genel kurul toplantısından sonra 19.03.2013 tarihinde sermaye artırımından payına düşen ve peşin olarak ödemesi gereken miktarı ödemiş, 31.12.2014 tarihinden itibaren şirketin müdürü olmuş, yokluğunun tespitini talep ettiği genel kurul kararı ile artırılan sermaye sonrasında oluşan hisse oranlarına göre hazırlanmış olan hazirun uyarınca icra edilen 21.04.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısına bizzat katılmış, bu toplantıda 9 nolu karar ile kalan sermaye taahhüt borcunun en kısa zamanda nakten yatırılarak kapatılmasına itirazı olmadığı ve 01.03.2013 tarihli genel kurul toplantısından sonra makul bir süre içinde dava açmayıp, sessiz kaldığı ve 29.07.2016 tarihinde, işbu davayı açtığından TMK’nın 2. maddesi uyarınca dava açma hakkı düşmüş, 01.03.2013 tarih ve 2013/5 sayılı genel kurul toplantısının yokluğunu veya butlanını gerektiren bir nedenin bulumadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, yokluğunun tespiti istenilen 01.03.2013 tarihli genel kurula şirketin %50 hissesine sahip dava dışı ortak ile yine %50 hisseye sahip davacının verdiği 2002 tarihli vekaletnameye istinaden vekilinin katıldığı, toplantıda sermaye artırımı kararı alındığı, davacının taahhüt ettiği sermayenin 1/4’ünü bizzat bankaya davalı şirket hesabına yatırdığı, her ne kadar temyiz dilekçesinde banka dekontundaki yatıran imzasının da sahte olduğunu ileri sürmekte ise de 07.10.2016 tarihli dilekçesinde bu meblağı ödediğini kabul ettiği, bundan sonra yapılan 27.12.2014 tarihli genel kurulda müdür seçildiği ve 21.04.2016 tarihli genel kurula da bizzat katıldığı ve bu toplantıda kalan sermaye borcunun en kısa zamanda ödenmesi yolunda karar alındığı, davacıya 15.07.2016 tarihli ihtarname ile sermaye artırımından kaynaklanan bakiye borcun ödenmesi, ayrıca 01.06.2016 tarihli ihtarname ile de, şirket hesabından zimmete geçirdiği iddia edilen paranın ödenmesinin talep edilmesinden sonra işbu davanın 29.07.2016 tarihinde açılarak vekaletnamenin yönetmeliğe uygun olmadığının öne sürülmesinin TMK’nın 2. maddesinde yer alan hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin
Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...