MahkemeYargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No 2020 / ****
Karar No 2021 / ****
Karar Tarihi **.12.2021
Karşı OyYok

Karar Metni

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.07.2018 tarih ve 2017/1057 E. – 2018/851 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 14.11.2019 tarih ve 2018/1563 E. – 2019/1466 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.12.2021 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili …’ın davalı Tema Teknik Mühendislik Ltd. Şti.’nin %33,3 payına sahip ortağı ve aynı zamanda müdürler kurulu başkanı olduğunu, şirketin diğer ortaklarının … ve … olup, bu kişilerin aynı zamanda müdürler kurulu üyesi olduğunu, müvekkili müdürler kurulu başkanının bilgisi dışında, şirketin iki ortağı ve müdürler kurulunun üyesi … ve … tarafından 12.10.2017 tarihli ortaklar genel kurul karar taslağı hazırlanarak aynı tarihli noter ihtarnamesi ekinde müvekkiline gönderilerek kararın imzalanmasının istenildiğini, anılan karar taslağında müvekkilinin müdürlük görevinden azledilmesinin ve ortak …’nun paylarının diğer ortak …’e devrettiğinin onaylanmasına ilişkin olduğunu, müvekkilinin de alınan kararların alınma usulüne ve içeriğine itiraz mahiyetinde 17.10.2017 tarihli noter kanalıyla cevabi ihtarname keşide ettiğini, usulüne uygun oluşturulmuş bir genel kurul toplantısının icra edilmiş olmadığını, çağrı merasime uyulmadan karar alındığını, bu nedenle ortaklar kurulunda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin genel kurula katılma ve oy kullanma hakkının engellendiğini ileri sürerek, davalı şirketin 12.10.2017 tarihinde alınan ve 17.10.2017 tarihinde ticaret siciline tescil edilen 74 sayılı kararda yer alan payın devrinin onaylanması ve
…’ın müdürlükten azledilmesi kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine, olmadığı takdirde butlanla batıl olduğunun tespitine, yine olmadığı takdirde iptaline ve davalı şirkete tedbiren kayyum atanmasına, olmadığı takdirde şirkete tedbiren denetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kararların “elden dolaştırma usulü” çerçevesinde üye tam sayısının çoğunluğuyla alındığını, yokluk, butlan ve iptal şartlarının bulunmadığını, davacının halihazırdaki hisse payının kararların alınması bakımından sonuca bir etkisinin olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket müdürler kurulu başkanı olan davacı …’ın genel kurulu toplantıya çağırmadığı, dolayısıyla usulsüz ve çağrısız olarak ortaklar genel kurul kararları alındığı, TTK’nın 621. maddesi gereğince, bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması için yapılan genel kurul toplantısında temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması koşulu arandığı, davalı şirkette toplantı yapılmadan elden dolaştırma usulü uygulanarak ortaklar genel kurulu kararı alındığının açıklandığı, şirket ortağı …’nun şirket hisselerini diğer ortak …’e devrinin onaylanması ve şirket ortaklığından çıkarılması için temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunduğu toplantı koşulu gerçekleşmediği, TTK’nın 624/son gereğince 01/10/2016 tarihli ve 71 sayılı ortaklar kurulu kararı gereğince şirket müdürlerinin tümünün şirket kaşesi yada ünvanı altına atılacak müşterek imzası ile şirket temsil edilecektir kararı alındığı, oybirliği ile alınan bu temsil kararının kaldırılabilmesi için temsil edilen oyların tamamının katılacağı toplantı koşulu aranacağı, tüm ortak ve müdürler katılmadan alınan kararlar sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davalı tarafın talep sonucu açıklanması isteminin reddine, TEMA Teknik Müh. Taah. Tic. Ltd. Şti.’nin 17/10/2017 tarihinde ticaret siciline tescil edilen 12/10/2017 tarih ve 74 sayılı Ortaklar Kurulu toplantısında alınan kararların TTK’nın 617., 624/3., 621. maddeleri gereğince yok hükmünde olduğunun tespitine, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, TTK’nın 449. maddesi gereğince kararların icrasının durdurulmasına, davacının diğer tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı şirket ortakları tarafından, TTK’nın 617/4. maddesinde öngürülen usul ve şekil şartlarının işletilmediği, bir ortak tarafından sözlü görüşme isteminde bulunulursa, normal bir ortaklık genel kurulunun, yani usulüne uygun çağrıyla yapılacak toplantılı genel kurulun gerçekleştirilmesi zorunlu hale geleceği, itiraza rağmen, ortaklar yine de sirküler yoluyla karar alırlarsa, alınan bu genel kurul kararının geçersiz olacağı, davacı ortağın da bu şekilde karar alınmasına muvafakat etmemesine rağmen alınan kararın yok hükmünde olduğu, bu durumda, alınan kararların tedbiren icrasının geri bırakılmasına karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının gerekçesinin düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, TEMA Teknik Müh. Taah. Tic. Ltd. Şti.’nin 17/10/2017 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilen 12/10/2017 tarih ve 74 sayılı Ortaklar Kurulu kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, TTK’nın 449. maddesi gereğince, davaya konu genel kurul kararların icrasının, hükmün kesinleşmesine kadar geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Kararın Sonucuna ve Tam Künye Bilgilerine Erişin

Kararın sonucunu görmek, tam künye bilgileriyle kopyalamak ve PDF olarak indirmek için abone olun veya bir reklam filmi izleyin...