Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargı Kararlarına Dayalı Yapay Zeka Destekli Hukuk Analizleri ve Dava Rehberleri
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Asıl davada davalı-birleşen davada davacı … vekilinin temyiz itirazları yönünden, asıl ve birleşen davalarda dava miktarları dikkate alınarak …’e kendisini davalarda vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinin altında olmamak üzere vekalet ücreti takdir etmek gerekirken maktu vekalet ücreti altında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği gibi Halk Bankası harçtan muaf olmadığından, harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığı kararı doğru görülmemiştir.
Mahkemece yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmaksızın, yetersiz bilirkişi raporu ve konusu uzmanlık alanı gerektiren hususta mahkemece resen hesaplama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece öncelikle konusunda uzman bankacı bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve belgeleri yerinde incelenmek sureti ile davacıya, davalı banka tarafından herhangi bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı, dava dışı 3. kişiye davacının talimatı üzerine söz konusu virmanın yapılıp yapılmadığı, yine dosyaya ibraz edilen davacı ile dava dışı 3. kişi arasındaki 02.11.2009 tarihli mal teslim belgesi altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı imza incelemesi yoluyla bilirkişi raporu alınmak suretiyle tespit edilerek şayet söz konusu belge altındaki imza davacıya ait ise ve davalı banka tarafından 3. kişiye mal bedeli karşılığı virman yapılmış ise bu virman bedeli kadar davacı tarafından kredi kullanıldığının kabulü gerektiği hususu gözetilerek mahkemece bu konularda inceleme yapılıp bilirkişi raporu alınıp tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme, yetersiz bilirkişi raporu ve bozma ilamı içeriğine uygun araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, mahkemece, davalı banka hakkındaki dava pasif husumet yokluğundan, diğer davalı hakkında dava ise yazılı gerekçelerle esastan reddedilmiş, buna karşılık tek bir vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2. maddesi; “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmünü haizdir. Bu halde, haklarındaki dava farklı gerekçelerle reddedilen davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün anılan nedenle de bozulmasını gerektirmiştir.