Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu bozma ilamında belirtilen hususları karşılar nitelikte olmayıp, hüküm kurmaya elverişli değildir. Bilirkişi kurulu raporunda, dosyada bulunması gereken belgeler ile ilgili eksiklikler belirtilmiş, ancak bu eksiklikler giderilmeden rapor düzenlenmiştir. Ayrıca, bilirkişi kurulu tarafından, bankanın internet alt yapısında işlemin yapıldığı tarih itibarıyla alınması gereken yeterli güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığı, bilgisayar sistemi üzerinde ve yazılımda güvenlik açığı bulunup bulunmadığı hususunda bankanın internet sisteminin incelenerek, yukarıda belirtilen şekilde değerlendirme yapılıp, buna göre davalı bankanın yapılan internet işleminde kusuru olup olmadığı belirlenerek, Yargıtay denetimine elverişli, hüküm kurmaya yeterli, aynı bilirkişilerden ek rapor veya başka bilirkişi kurulundan rapor alınarak, toplanacak deliller ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi kurulu raporu dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava, taraflar arasında akdedilen Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle davacının bankadaki mevduat hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmede bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkı tanındığı görülmektedir. Bu durumda davacının sözleşmedeki taahhütü kapsamında davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde değildir. Taraflar arasındaki sözleşme ile bu husus taahhüt edilmiştir. Mahkemece bu açıklamalar karşısında sözleşme hükümleri ve verilen taahhüt değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

4-Davalı Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil olup müteselsil kefillerin teminat mektubu ve bankanın yasa gereği ödemekle yükümlü oldukları çek yaprak bedellerinden sorumlu tutulabilmesi için sözleşmede bu konuda açık bir hükmün bulunması gerekir. Her ne kadar bilirkişi Genel Kredi Sözleşmesinin 36. maddesinde bu konuda hüküm olduğunu belirtmiş ise de söz konusu madde hükmünde kefillerin depo bedelinden sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından mahkemece davalının çek depo bedeliden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. Ayrıca takip talebinden sonra karşılıksız çek yaprağı ile ilgili olarak banka tarafından yapılan ödeme nedeni ile ayrıca bir icra takibi yapılması gerekmektedir. İcra takibinden sonra tahsil edilen çek yaprağı bedelinden dolayı davalı kefil aleyhine hüküm kurulamaz. Yine icra takibinden sonra ve davadan önce davacıya yapılan ödemenin de mahsup edilmeksizin karar verilmesi de doğru değildir. Açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2021/**** K.

Bu durumda mahkemece, davacı müteahhit Soyut Yapı ve Mühendislik A.Ş’nin yukarıda özetlenen iddialarla açtığı işbu hükümsüzlük davasında lehine kontrgaranti düzenlenen Commercial Bank Of Eritrea’nin asıl hasım, davalı bankanın da Commercial Bank Of Eritrea yanında hukuku etkilenecek banka olduğu gözetilerek Commercial Bank Of Eritrea’ya karşı dava açılması ve işbu dava ile birleştirilmesi sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esasının çözüme kavuşturulması gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen “söz konusu teminat mektuplarının dava dışı Eritre Devleti’nde olduğu, Liman yapım işiyle ilgili sözleşme feshedilmiş olduğuna göre, davacının dava dışı devlet elinde bulunan teminat, para ya da mektupların iadesini ya da geçersizliğini, bu devlete karşı açacağı davada ileri sürmesi gerektiği” şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle Dairemizin 18.12.2018 tarih 2017/456 Esas, 2018/8007 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak açıklanan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

2- İcra ve İflas Kanununun 68/b maddesi kapsamında yer alan sözleşmede gösterilen adrese yapılan tebligatın geçerli olması durumu sadece asıl borçlu yönünden geçerlidir. Davacıların sözleşmede kefil olduğu gözetilerek takip öncesi hesap kat ihtarının tebliğinin anılan madde kapsamında geçerli olmadığı, bu durumda icra takibiyle davalıların temerrüde düştükleri gözetilerek bu husus çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.