Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

Dava, genel kredi sözleşmesine mirasçılık sıfatından dolayı kefillikten kaynaklanan sorumluluğa ilişkindir. Davaya esas icra takibi 30.11.2016 tarihinde başlatılmış olup, itiraz üzerine 19.01.2017 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Davalıların mirasın reddine ilişkin açmış oldukları davalardan biri 21.09.2017 tarihinde, diğeri 02.02.2017 tarihinde karara bağlanmıştır. Bu durumda itirazın iptali dava tarihi itibariyle mirasın reddi olgusunun gerçekleşmediği, dava açıldıktan sonra mirasın reddi davalarının hükme bağlandığı gözetilerek konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulup, yargılama giderlerine de bu çerçevede hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

Yargılama sırasında davacının vefat ettiği,yargılamaya davacının mirasçılarıyla devam edildiği, karar başlığında mirasçıların yazılmamasının mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olduğu anlaşılmış olmakla, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı mirasçılarından alınmasına, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

2- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takip yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir. Genel haciz yoluyla icra takibinde alacaklı tarafça yazılı, sözlü veya elektronik ortamda takip talebinde bulunularak takip başlatılır, varsa alacağı gösteren belgeler talebe eklenir, icra müdürü talebi kanuna uygun görürse İİK 60. maddede düzenlenen ihtarları içeren ödeme emrini borçluya gönderir. Bu şekilde usulüne uygun olarak yapılmış ilamsız icra takibine borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi halinde, alacaklı taraf mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Burada usulüne uygun yapılmış takip ve bu takibe süresinde yapılmış itiraz HMK 114/2. maddesine göre dava şartı olup davanın konusu ise borçludan tahsili talep edilen alacaktır. İtirazın iptali davası devam ederken, dava ile ilgili itiraza uğramış ödeme emrinin icra hukuk mahkemesince iptal edilmesi durumunda, dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan, İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi doğru olmuştur. Bu itibarla istinaf mahkemesince davacının istinaf talebinin reddi gerekirken, talebin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden kurulan hükümle konusuz kalmış dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2020/**** K.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/692 esas ve 2018/265 karar sayılı ve 05.03.2018 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.