Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Davacı vekilinin icra takip talebinde %15 şeklinde talep ettiği faiz oranının yıllık mı yoksa aylık mı olduğunu açıkça yazmadığı görülmekle birlikte talep ettiği işlemiş faiz hesabından talep edilen faizin yıllık %15 olduğu anlaşılmaktadır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine, davalı … mirasçıları … (mirasçı sıfatıyla) ve …’ün mirası reddettikleri anlaşılmakla bu kişilere yönelik davanın reddine, davalılar … ve …’e (kefil sıfatıyla) yönelik davanın kabulü ile, davalıların Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5272 Esas sayılı dosyasında 23.465,49 TL asıl alacağa yönelik itirazlarının iptali ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yıllık %75 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, davalılar … ve …’ün likit olan borca haksız olarak itirazda bulundukları belirlenmekle takip ve dava tarihi itibari ile yürürlükte olan İİK’nun 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın %40’ı oranında 9.386,19 TL icra inkar tazminatının davalılar … ve …’ten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı, davalılar … ve … vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/**** E. - 2021/**** K.

Ayrıca, tacir olduğu anlaşılan davacı hakkında herhangi bir talep ve icra takibi dahi yapılmamışken Merkez Bankası’na gerçeğe aykırı şekilde “Tahsili Mümkün Olmayan Batık Krediler” bülteni ile borcunu ödemediğine yönelik bildirimde bulunulması manevi hak ihlali niteliğinde olup tazminatı gerektirdiği de gözetilmeden yazılı gerekçelerle birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, kararın birleşen davada davacı … yararına bozulmasını gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/**** E. - 2021/**** K.

Mahkemece, başvuru konusu “CHEF’S CAKE+ŞEKİL” ibareli marka ile davacının itirazına gerekçe gösterdiği “SHEF + ŞEKİL” markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzer olduğu ve iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edilmişse de, iltibas tehlikesinin değerlendirmesinde markaların baskın unsurları da gözetilmek suretiyle üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gereklidir. Bu hususlar nazara alınarak yapılan değerlendirmede “shef” ibaresinin yiyecek-içecek sektöründe bir meslek ismi olup ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, dolayısıyla koruma kapsamının dar yorumlanması gerektiği, davalı başvurusunda yer alan “cake” ve “şekil” ibaresinin markayı farklılaştırdığı, markalar bütün olarak değerlendirildiğinde “shef” ibaresi yönünden sescil benzerlik bulunsa da sadece bu yöndeki bir benzerliğin 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca iltibas tehlikesine yol açacak derecede bir benzerlik olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece taraf markalarındaki işaretlerin bütün olarak 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında benzer olmadığı gözetilerek bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.