Bu durumda mahkemece, iddia, savunma ve yukarıda belirtilen tüm hususlar nazara alınarak, öncelikle davacı tarafça imzası inkar edilen bila tarih protokolün davacıyı ilzam edip etmeyeceği hususundaki uyuşmazlık hakkında inceleme yapılıp, gerektiğinde imza incelemesi de yapılarak anılan protokoldeki imzanın davacıdan sadır olup olmadığının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, protokolün davacıyı ilzam etmediğinin anlaşılması halinde ise dosyaya sunulan tüm deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir heyet ile inceleme yapılarak, davalının kusuruyla sebebiyet verdiği uyuşmazlık konusu olmayan gecikme nedeniyle oluşan zararın ve miktarının tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, belirtilen yöntemlerle zarar miktarının tam olarak tespitinin mümkün olmaması halinde ise 6098 sayılı TBK’nın 50. maddesi uyarınca davacıya ait zararın hakkaniyete uygun bir biçimde belirlenip bu kapsamda muhik bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.