Yargıtay Hukuk 2020/**** E. - 2021/**** K.

Dava, kur farkı alacağından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan bedel yabancı para cinsinden olup, davacı alacağının tahsili için davalı tarafından verilen çekleri teslim almıştır. Çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Buna rağmen, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceğinin kabulü gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Yargıtay Bankacılık ve Finans Davaları 2020/**** E. - 2021/**** K.

2-Davalı …Ş.’nin temyiz istemine gelince, bilirkişi kurulu raporunda her ne kadar davalı bankaya da 3. kişilerce yapılan internet dolandırıcılığından dolayı kusur verilmişse de, davalı bankanın dosya içerisindeki delillerine göre, internet bankacılığı işlemlerine ilişkin her türlü önlemi aldığı, meydana gelen zarardan dolayı herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla dosya içeriğine ve oluşa uygun düşmeyen bilirkişi raporunun tespiti doğru olmayıp, davalı banka hakkındaki davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Yargıtay Hukuk 2020/**** E. - 2021/**** K.

Somut olayda davacı tarafından, Rekabet Kurumu’na yapılan şikayet üzerine 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin davalı tarafından ihlal edildiği kabul edilerek Kurumun 24.06.2010 tarihli kararıyla idari para cezasına hükmedildiği, bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı üzerine kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda davacı tarafça, her ne kadar 4054 sayılı Kanun’un 57. ve 58. maddeleri kapsamında tüm zararların tazminine ilişkin talepte bulunulmuş ise de talep edilen tazminata esas zararların detaylı incelemeye elverişli bir şekilde hangi kalemlerden ibaret olduğu somut olarak belirtilmemiştir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafça talep edilen zararın 4054 sayılı Kanun’un 58. maddesi kapsamında hangi kalemlerden ibaret olduğu detaylı incelemeye uygun bir biçimde somutlaştırılıp, geçmiş yıl bilançoları, Rekabet Kurumunca davalı hakkında yapılan incelemenin detayları ile zararın kapsamının belirlenmesi açısından yardımcı olacak nitelikteki tespitler belirlenerek, varsa davalının dava konusu dönemde tekel olarak faaliyette bulunduğu güzergahlardaki fiyatlandırmaları ile davacının da faaliyette bulunduğu güzergahlardaki fiyatlandırmaları arasındaki fiyat farkları nazara alınıp, zararın belirlenmesinde uygulanan fark teorisi çerçevesinde tazminat hesabında kabul gören kıstas yöntemi, piyasa kaybı yöntemi, önce-sonra yöntemi veya bunlar dışında somut uyuşmazlığın nevine, olayın oluş şekline ve ihlalin boyutuna göre uygun olan tazminat hesap yöntemi tespit edilip, varsayımsal zararın belirlenmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması, belirtilen tüm bu yöntemlerle dahi zararın tespitinin mümkün olmaması halinde ise 818 sayılı BK’nın 42. maddesi (6098 sayılı TBK md. 50) uyarınca davacıya ait zarar miktarının hakkaniyete uygun bir biçimde belirlenip bu kapsamda muhik bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay Hukuk 2020/**** E. - 2021/**** K.

1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararda davalılar Reisoğlu İplik.. A.Ş. ve Turkuaz Tekstil İnş…Ltd. Şti. lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.